Şirketlerin, tüketicilerin bulundukları konumlara göre sundukları kampanyalar, fırsat ve indirimler, “lokasyona dayalı ya da lokasyon bazlı kampanyalar” olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde sosyal medyada tüketicilerin bulunduklarını konumları paylaşarak çevrelerindekilerle etkileşime geçmeleri ise bu uygulamaların ticari anlamda da değerlendirilmesi konusunda  büyük rol oynamaktadır. Mevki ve Mekan bildirimine dayanarak ortaya çıkan en popüler mobil uygulama ise Foursquare olarak öne çıkmaktadır. Çok kısa sürede popüler olan ve kullanıclar tarafından rağbet gören uygulama, bu ilgi sayesinde şirketlerin de bu sosyal mecrayı kullanmak için yaratıcılıklarını körüklemeyi başarmış durumdadır.

İlk başlarda mevki ve mekan bazlı kampanyaları kullanan markalar hedef kitlelerine, mağazada içindeyken check in yapıp, bunları sosyal ağlarda paylaştıkları takdirde indirim veya kupon sunmaya başladılar. Örnek verecek olursak, bir markanın mobil uygulamasını kullanıyorsunuz ve uygulama üzerinde GPS sisteminizin kullanımına izin verdiniz. Bulunduğunuz yerin yakınlarında bu markanın bir mağazasının olması durumunda, uygulama GPS üzerinden lokasyonunuzu tespit ederek size özel bir kampanya sunuyor. Uygulama böylelikle size çevredeki mağazaları gösterebilir, sizi kampanyaladan haberdar edebilir ya da bir kuponunuz olması durumda, o kuponun geçerli olduğu bir mağazanın yakınlarındaysanız size bunu hatırlatabilir.

Türkiye’de, akıllı telefon ve buna bağlı mobil internet kullanıcı sayısının çok fazla olmaması, tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları konusunda bu tür uygulamalara henüz alışkın olmamalarını beraberinde getirmekte. Bu sebeple yerel markalar arasında bu çalışmalar çok yaygın değil. Bu durumun başlıca sebepleri arasında uygulamaların kullanıcıların konumlarına ihtiyaç duyması bulunuyor.  Henüz Türk tüketicileri tarafından bu konumların paylaşılması güvenli bulunmazken, diğer yandan şirketlerin sürekli gönderecekleri bildirimler nedeniyle bu kampanyaların spame dönme durumu kullanıcıların kafasında soru işareti oluşturuyor. Günümüzde SPAM ile REKLAM arasındaki ayrımın sağlıklı işlemediği, bir çok markanın e-posta hesapları üzerinden Spam Mail yöntemiyle tanıtım ve Pazarlama gayretinde bulunması da tüketiciyi endişe ettiren bir diğer husus olmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında markalar ve şirketler bu teknolojiden nasıl faydalanmalıdır?

Lokasyon bazlı kampanyalarda dikkat edilmesi gereken hususlar

Öncelikle işletme ya da marka olarak tüketiciye sunacağınız  kampanya ile nasıl bir sonuca ulaşmak istediğinize karar verin. Tüm  pazarlama ve reklam kampanyalarında  bütçesi ve iş akışı  olduğu gibi mevki ve mekan bazlı kampanyalarda da bu durum farklı olmamaktadır. Bu nedenlerden ötürü oluşturacağınız kampanya ile  daha büyük bir hedef kitleye ulaşmak ya da markanızın sadık müşteri profiline sunduğunuz hizmeti geliştirmek konusunda karar vermek durumda kalacaksınız. Alınan buı kararlar neticesinde sunacağınız teklifler ve promosyonlar oluşturulacak, iyi ve hesaplı hazırlanan  bir iş planıyla yola koyularak  hedefinize ulaşmanız sağlanacaktır.

Sunduğunuz promosyon, fırsat ya da indirimler çok önemli

Hedef kitlenizin ilgisini çekecek promosyon, indirim ya da kampanyalar sunmak işin can alıcı noktasıdır. Müşteri potansiyelinizi büyütmek istiyorsanız kupon veya indirimler sunabilir, müşterilerinize daha iyi bir alışveriş deneyimi sunmak istiyorsanız ise onların ilgisini çekecek promosyonlar hazırlayabilirsiniz.

Paylaşım ve bildirimlerin yollanma sıklığı ve içeriklerini iyi belirleyin

Günümüzde tüketiciler yoğun bir e-posta ve SMS bombardımanına maruz kalıyor ve bu yoğunluğun içerisine yeni bildirim alma konusunda ciddi endişelere sahipler. İşte tam bu nedenle kampanyalarınızı sunarken tüketicilere spam yapmayacağınız, onları sık sık kampanya mesajları ile rahatsız etmeyeceğinizin garantisini verin.

Tüketicilerin kara listelerine bir kere girdiğinizde, sosyal medya üzerinden daha fazla kişiye ulaşmak üzere yola çıktığınız halde kendinizi markanızın ismine zarar verirken bulabilirsiniz.